- kir içinde
- adv. dingily
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
gök — is., ğü 1) İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza 2) Yeryüzü üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, sema Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. R. E. Ünaydın 3) Gökyüzünün, denizin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
idil — is., ed., Fr. idylle Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir … Çağatay Osmanlı Sözlük
pas — 1. is. 1) Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde Kapılardan ve kilitlerden paslar dökülüyordu. S. F. Abasıyanık 2) Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
pasak — is., ğı, hlk. Kir Başta yağlı bir fes, boyunda pasak içinde yakalık ve kravat. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
pislik — is., ği 1) Kir Çocuğun yüzü gözü pislik içinde kaldı. 2) Dışkı, necaset Şu kedi pisliğini temizlesinler. 3) Pis olma durumu Şu mutfağın pisliğine bakın. 4) mec. Kötü, zararlı davranış veya iş Bu emel bizi elimizden tutarak yükseltiyor, muhitin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ala — acele etmeme anlamına bir kelime I, 92; II I, 26 ala, alaca; ala tenli, alaca tenli ki;l kl bir çe şit deri hastalığından vücudunda alacalar olur, apraşlık. I, 81, 91 § ala at; alaca renkli, ala, kır at I, 81 insanın içinde olan gizli ;eyler I,… … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini